Yakın geçmişte diş hekimliği denince akla diş ağrısı çeken bireylerin sorununu günlerce süren kanal tedavileri ya da diş çekimi yapılmasıyla tedavi eden bir tıp dalı gelirdi. Fakat günümüzde modern tedavi yöntemleri geliştikçe insanların zihinlerinde sadece diş ağrısı gelmemektedir.
Bunun en önemli faktörü estetik diş hekimliği teknolojisinin gelişmesinden ve insanların birbirinden bu gelişmeleri birbirine anlatmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum öyle bir hale gelmiştir ki kliniklere başvuran hastaların büyük çoğunluğu estetik diş tedavisi yaptırmak amacı taşır hale gelmiştir.
Estetik diş hekimliği uygulamaları kişiye özel tasarlanan, özellikle hastanın isteği ile doğru orantılı, hasta-hekim-teknisyen çalışmasıyla mümkün olabilmektedir. Hastaların birçoğu internetteki bilgiye ulaşmanın kolaylığı sayesinde estetik diş tedavi metotlarını bilerek diş hekimlerini ziyaret etmektedirler. Fakat en doğru bilgiyi diş hekimlerini ziyaret ettiklerinde yapılan muayene sonrası öğrenebilmektedirler. Çünkü her estetik diş tedavi tekniği her bireye uygun olamamaktadır. Örnek vermek gerekirse daha önceden porselen kaplama yaptıran bireyler yaprak porselen talebinde bulunmaktadır. Fakat teknik olarak kesilmiş dişlere tekrardan porselen kaplama yapılabilir.
Yaprak porselen, kesilmemiş dişlerin ön yüzeylerine yapıştırılabilen bir estetik tedavi yöntemidir. Bu sebeple eskiden porselen kaplaması olan hastalar diş estetiği daha doğal ve güzel olan bir istekte bulunurlarsa kendilerine zirkonyum (metalsiz) porselen ilk alternatif olarak sunulabilir. Zirkonyum porselenler, içinde metal bulundurmadığı için aynı doğal dişler gibi ışığı geçirir ve doğal yansımasını sağlar. Diş estetiği açısından zirkonyum porselen kaplamalar metal destekli porselenlere göre çok daha başarılı bir sonuç vermektedir.
Estetik diş hekimliğinin en güncel tedavi yöntemi olan yaprak (lamina) porselenden bahsetmek gerekirse, az önce de belirttiğimiz gibi daha önce kesilmemiş dişlerin ön yüzeylerine uygulanan bir estetik diş tedavisidir. Öyle ki, altındaki diş dokusu çok daha az aşındırıldığı için zamanla dişin ana renginin hafifçe yanması sayesinde çok daha doğal bir görünüm ve estetik sağlamaktadır. Yaprak porselenlerin yapıştırılma teknikleri ise kaplama porselenlere göre çok daha farklıdır.
Diş yüzeyine uygulanan özel kimyasal ilaçlar sayesinde neredeyse sökülmesi imkânsız bir bağlantı kuvveti ile tutunmasını sağlanmaktadır. O yüzden hastalar sanki kendi dişleriymiş gibi hiç bir kısıtlama olmadan rahatlıkla yemek yiyebilir, ısırma eylemini yapabilirler. Sadece şunu vurgulamak lazım, hastanın kendi dişine ne zarar verebilirse estetik diş tedavileri yapılan kişilerin dişlerine de o hareketler zarar verir.
Estetik diş hekimliği uygulamaları sadece porselen tedavileri ile sınırlı değildir. Dişlerinde aşındırma yapmak istemeyen hastalarda özellikle beyazlatma ya da bonding uygulamaları da sıklıkla uygulanmaktadır. Kısaca bahsetmek gerekirse, bonding uygulamaları estetik diş hekimliğinin en sık başvurulan tedavi seçeneği olup dişlere uygulanan özel yapıştırıcı (bonding) malzemeleri sonrasında kullanılan estetik dolgulardır. Özellikle ön dişler arasında aralık olan kişilere sıklıkla uygulanan estetik bonding tedavisi tek seansta hastaların gülümsemesini çok daha farklı ve özgüveni yüksek hale gelmelerini sağlamaktadır. Estetik diş hekimliğinin vazgeçilmezlerinden biri olan beyazlatma tedavisi ise diş yüzeylerine uygulanan özel ilaçların etkisi sayesinde sonuç vermektedir. Estetik diş hekimliğinde birçok beyazlatma tekniği mevcuttur.
Ofis tipi ve ev tipi olarak ikiye ayrılan beyazlatma teknikleri arasında hekimlerin öncelikli tercihi ofis tipi diye adlandırılan klinik uygulamasıdır. Piyasada birçok beyazlatma seti bulunduğundan dolayı her firmanın uygulama çeşidi değişkenlik göstermektedir. Bazı firmalar sadece kimyasal uygulama ile beyazlatma sağlarken bazı firmalar ise lazer gibi güçlü ışık kaynaklarından destek alarak estetik beyazlatma tedavilerini yapmaktadırlar.
Estetik diş hekimliği uygulamalarının en çok tercih edilen tedavilerinden olan beyazlatmanın en önemli komplikasyonu ise dişlerde oluşan hassasiyet durumudur. Özellikle ilk 24 saat hastalar hassasiyetten şikâyet ederler. Fakat bu geçici bir durumdur. Gerekirse tek bir ağrı kesici ilaç ile kontrol altına alınabilir.
Estetik beyazlatma tedavisi sonrası en önemli dikkat edilmesi gereken durum renkli yiyecek ve içeceklerin tüketiminin kısıtlanmasıdır. Eğer kişi çok aşırı bir çay, kahve, kola tüketimi gereksinimi duyarsa kendilerine pipet kullanarak içmelerini öneriyoruz. Buradaki amaç beyazlatma ilacı uygulanan diş yüzeylerinin renkli gıda ile temasını engellemektir.
Dt. Arca Baydar