Kusursuz bir gülüşe sahip olmak isteyenlerin sayısı arttıkça, diş hekimlerinin sunduğu yöntemler ve malzemeler de çeşitleniyor. Bu amaçla kullanılan estetik dolgular da büyük ilgi görüyor.
Sağlık ve estetik bilincinin gelişmesiyle birlikte artık kadın-erkek ayrımı yapmaksızın birçok kişi sağlık değerlerine ve ideal kilosuna dikkat ettiği kadar dişlerine de önem gösteriyor. Diş hekimi fobisi olan hastalar sadece ağrı şikâyetiyle değil, daha iyi bir gülüşe sahip olmak amacıyla bile diş kliniklerine başvuruyor. Dentway Diş Klinikleri, “artan talebe paralel olarak diş hekimliği uygulamalarında da kullanılabilecek yeni yöntem ve materyal seçeneğinin çoğaldığını belirterek, “Estetik dolgu” denilince akla hemen ön dişler gelse de aslında bir kahkaha sırasında ilk anda göze çarpabilen arka dişleri de unutmamak gerekiyor. Geçmiş yıllarda çürük dişlerin tedavisinde tek seçenek olan siyah amalgam dolgular, hastaların estetik gereksinimlerine cevap veremediği gibi, günümüzde eskisi kadar sık uygulanmıyor da” diyor.
Ön dişlerde bonding sistemler kullanılıyor;
İyi bir gülüş elde etmede dişlerin şekli, büyüklüğü, dişetinin rengi ve diş-dişeti ilişkisi gibi birçok faktör önem taşıyor. Önemli olan bir diğer unsur ise estetik işlemde kullanılacak malzeme oluyor. Bonding sistemler, ağzın her bölgesine uygulanabiliyor ve çok başarılı estetik sonuçlar veriyor. Tek seansta gülüş hattındaki tüm dişlere bonding sistem uygulanarak istenilen estetik görünüm 1 -2 saat içerisinde sağlanabiliyor. Ön dişlerde estetik bir sonuç elde edilebilmesi için öncelikle diş dokularını ve onları taklit eden materyalleri iyi tanımak gerekmektedir, “Dentin dokusu dişe sarı rengi vererek ana rengini oluştururken, şeffaf yapıdaki mine dokusu ise dentin dokusunun üstünü kaplıyor. Dişlerin uç kısımlarındaki şeffaflık da mine dokusundan kaynaklanıyor. Estetik dolguları görsel anlamda başarılı kılan faktör bu diş dokularını birebir taklit edebilen, hastanın kendi diş rengine uygun estetik dolgu ve bonding sistemi kullanılarak uygulamanın bitirilmesi oluyor” diyor.
Bonding sistemi sadece çürük vakalarında değil, farklı problemlerde de tercih edilebiliyor. Örneğin ön dişlerinden birinde veya birkaçında renk sıkıntısı olan kişilerde bu dişlerin renkli dokusunu bir miktar aşındırarak, estetik dolgu maddeleriyle tek seansta diğer dişlere uygun renkte bir görünüm sağlanabiliyor.
Arka dişlerde porselen inley-onley dolgular kullanılıyor;
Günümüzde dolgu malzemelerindeki yeni gelişmeler, sadece ön dişlerin değil, arka dişlerin de estetik bir şekilde tedavi edilmesine olanak sağlıyor. Bugüne kadar sağlam ancak rengi nedeniyle estetik kaygılar yaratan ve en önemlisi dişlerde gereksiz madde kaybına neden olan amalgam dolgular yerine artık dişin dokusunu ve rengini en iyi şekilde taklit edebilen, varlığıyla dikkat çekmeyen materyallere gereksinim duyuluyor. “Geçmişte sağlıklı dokusu az kalmış, dolgu yapılması olanaksız dişlere kaplama protez yapmaktan başka tedavi alternatifi yokken, günümüzde bu dişleri porselen inley-onley’ler (seramik dolgular) ile restore edip hem işlevsel hem de estetik açıdan başarılı sonuçlar yakalanıyor” .
Porselen dolgular, diş hekimliğinde 150 yıldır kullanılsa da ilk dönemlerde kırılgan oluşu ve yapıştırma işlemindeki sıkıntılar nedeniyle pek tercih edilmiyordu. Oysa günümüzde üretimindeki değişiklikler ve yapıştırıcı materyallerin gelişmesi sayesinde özellikle arka diş restorasyonlarında porselenin ilk tercih olmasını sağlıyor.
Arka dişlerde bonding sistemli kompozit dolgularla da restorasyon yapılabildiğini ancak sağlıklı diş dokusunun azaldığı durumlarda daha uzun ömürlü bir tedavi olanağı sağlayan porselen inley uygulamalarının tercih edildiğini belirterek, uygulama hakkında şunları söylüyor: “Porselen inley-onley’lerin yapılması için, ilgili dişin ya da dişlerin sadece çürük dokuları temizleniyor ve özel ölçü maddesiyle dişin ölçüsü alınıyor. Ölçü, bilgisayar destekli cihazlar tarafından dijital ortama aktarılıyor. Uygun renk seçimi yapıldıktan sonra diş ile mikro metrik olarak uyumlu porselen inley-onley üretiliyor. Sıfır hata olacak şekilde hazırlanan bu malzeme, özel yapıştırıcılarla kalan diş dokusuna hem mikro mekanik hem de kimyasal olarak yapıştırılıyor. Böylece kalan diş dokusu desteklenmiş, dişin ve porselenin kırılganlığı da tamamen önlenmiş oluyor.”
SİYAH DOLGULARDAN KURTULMA ZAMANI
Kesin olarak kanıtlanmış bir sonuç olmamakla birlikte amalgam dolgularda bulunan cıvanın ağız içinde çözündüğüne dair bilgiler bulunduğunu belirterek, “Bu eski dolgular zaman içinde kırılıyor ancak hasta bunu fark etmiyor. Dolayısıyla çürükler oluşuyor. Dolgularını çıkarmak için başvuran hastalarda ise %90 olasılıkla dolgunun altında oluşmuş çürükle karşılaşılıyor. Bu nedenle amalgam dolguları, bonding sistemli kompozit dolgular ya da porselen inley-onley’ler ile değiştirilmesini öneriyoruz” diyor.
KULLANILAN MATERYAL ÖNEMLİ
“Porselen dolgular hem geride kalan diş dokusunu korumak hem de dişe tutunma açısından oldukça başarılı sonuçlar veriyor. Bunun için hangi dişte hangi materyali seçmek gerektiğini bilmek büyük önem taşıyor. Canlı dişlerde seçilen yapıştırıcı materyalleri ile kanal tedavisi görmüş dişlerde seçilenler farklılık gösteriyor.”