Tıp dilinde lezyon veya doku bozukluğu, organizmada genellikle hastalık veya travmadan dolayı tahrip olmuş anormal herhangi bir dokuya verilen genel isimdir. Diş lezyonu da diş köklerindeki doku hasarından kaynaklanır. Dişlerin köklerini çevreleyen dokuların çeşitli yaralanmalara karşı geliştirdikleri cevaplar aynı vücudun başka bölgesinde olduğu gibidir. Diş lezyonu bulunduğu dişte iltihabi bir reaksiyonu ifade eder. Lezyon akut veya kronik durumda olabilir. Akut durumdaki lezyon genellikle kişide ağrı şikayetine sebep olur. Kronik haline gelmiş diş lezyonları kimi hastada herhangi bir belirtiye sebep olmazken rutin kontrollerde çekilen kontrol radyografilerinde tespit edilebiliyor. Diş lezyonları, ağrı, şişlik, ateş, dişetinde şişlik, soğuk – sıcak hassasiyeti şeklinde belirti verebilir.
Diş Lezyonlarının Çeşitli Sebepleri Vardır:
– Travma,
– Çürük,
– Dişeti (periodontal) hastalıkları,
– Diş sıkma ve gıcırdatma,
– Eksik yapılmış kök kanal tedavisi,
– Çene içinde gömülü veya yarı gömülü yirmi yaş dişleri şeklinde sıralanabilir.
Çocuk yaşta dişe gelmiş olan travma zaman içerisinde travma alınan dişte lezyon oluşumuna sebep olabilir. Diş travmadan hemen sonra yapılan testlerde yalancı pozitif cevap yani canlıymış (vital) gibi yanıt verebilir. Bu tip durumlarda belirli aralıklarla yapılan hem radyografik hem de vitalite kontrollerinde dişin canlı (vital) mı cansız (nekroz) mı olduğu takip edilmelidir. diş cansız yani nekroz olduysa o dişe kanal tedavisi yapmak gerekir aksi halde zaman içerisinde diş kökünde lezyon oluşumu görülür.
Çürükler Çeşitli Sebeplerden Dolayı Oluşabilir
Dişlerimiz ana olarak mine, dentin ve pulpadan (diş siniri) oluşur. Çürükler çeşitli sebeplerden dolayı oluşabilir. Bunların birincil sebebi ağız hijyeninin ve fırçalamanın yetersiz yapılmasıdır. Rutin diş hekimi kontrolleri kişinin bu alışkanlıklarında farkındalık yaratıp, kişinin gelişmesini takip eder. Mine seviyesinde başlayan çürük tedavi edilmediğinde dentine ardından pulpa dokusuna kadar ilerler. İlerlemiş derin çürükler kişide ağrı oluşturur. Pulpaya ilerlemiş çürük tedavi edilmezse diş köklerinde lezyona sebep olur. Bu durumda diş dolguyla restore edilemeyecek duruma gelmiş olur ve kanal tedavisi ihtiyacı doğar.
Dişlerde Besin ve Bakteri Plağı Birikimi
Dişlerde besin ve bakteri plağı birikimi temizlenmezse tükürük temasıyla birlikte zamanla diş taşına dönüşür. Diş taşları, dişetlerinde çekilme veya dişeti cebi oluşturur. Bu durum dişeti biyotipine bağlıdır. Dişeti hastalıkları kimi hastada dişeti çekilmesiyle kendini gösterirken kimi hastada dişeti cebi olarak kendini gösterir. Özellikle dişeti cebi kişinin fırçalamayla temizleyemeyeceği bir derinlik oluşturur. Derin cepler içinde mikroorganizma barındırır. Gerekli tedavi yapılmazsa mikroorganizmalar dişeti cebinde diş köklerine doğru ilerler ve köklerde lezyon oluşturur. Dişeti cebi kişide çoğu zaman herhangi bir ağrı oluşturmaz. Ağrı, kişide farkındalık yaratan bir unsurdur. Dişeti hastalıkları kişide çoğu zaman ağrı yaratmadığı için farkedilmez. Rutin diş hekimi kontrolleri bu anlamda çok önemlidir. Erkenden önlem alınması veya başlangıç döneminde tedavi edilmesi daha ileri cerrahi yöntemlerin önüne geçebilir.
Diş Sıkma ve Gıcırdatma
Diş sıkma ve gıcırdatma nadir de olsa diş lezyonuna sebep olabilir. Diş sıkma ve gıcırdatma esnasında dişler üzerinde oldukça fazla kuvvetler oluşur ve bu durum dişlerde travma yaratır. Düzenli alınan bu travma dişlerde zamanla aşınmaya sebep olur. Bu durum diş hassasiyetlerine sebep olduğu gibi bu hassasiyet ağrı boyutuna da gelebilir. Akut pulpit dediğimiz radyografide kendini göstermeyen fakat kişide kendini ağrı ile belli eden pulpal reaksiyondur.
Eksik Yapılmış Kök Kanal Tedavileri
Yıllar sonra tekrar bakteri kolonizasyonu ile diş köklerinde lezyona sebep olur. Bazen bu durum dişetinde şişmeyle kendini gösterebilir. Fakat çoğu zaman hiçbir belirti göstermez. Radyografide görülür. Rutin diş hekimi kontrollerinde alınan kontrol radyografilerinde bu durumu erken tespit etmek mümkündür. Lezyonun radyografik görüntüsüne göre diş ağızda mı tutulmalı çekilmeli mi karar verilir. Dişin ağızda tutulması planlanıyorsa kanal tedavisinin tekrardan yapılması uygun olacaktır.
Çene İçinde Gömülü Kalmış veya Yarı Gömülü Yirmi Yaş Dişleri
Çene içinde gömülü kalmış veya yarı gömülü yirmi yaş dişlerinde çevresindeki dişeti iltihabıyla birlikte diş lezyonu görülebilir. Yirmi yaş dişlerinin pozisyonuna ve diğer dişlerle ilişkisine bağlı olarak çoğu zaman çekilmesi daha uygun bir tedavi yöntemidir.
Diş Lezyonu Tedavisi Nedir?
Diş lezyonun kaynaklandığı dişe yönelik tedavi gerektirir. Diş lezyonları sadece antibiyotik kullanarak geçmez. Tedavinin yöntemi sebeplere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Hekim bazen tedavisini antibiyotik ile de destekleyebilir. Her diş lezyonu tanısı konan hasta için tedavi, cerrahi operasyon demek değildir. Dişin durumu gibi pek çok farklı unsur bir arada değerlendirilir. Röntgen ve muayene sonucu da dikkate alınarak en doğru tedavi seçeneği tercih edilecektir.