Son zamanlarda hastalardan en çok aldığımız soruların başında Diş Apsesi Belirtileri Nelerdir? Sorusu gelmektedir. Genellikle ağız kavitesindeki mikroorganizmalar diş apselerinin oluşumuna neden olmaktadır. Diş apseleri, diş köküne bağlı olarak oluşabildiği gibi diş eti kaynaklı da gözlenebilir. Diş çürükleri, diş travması ve kötü ağız-diş sağlığı hijyeni diş apsesinin en sık görülen nedenlerindendir. Koruyucu diş minesindeki çürük veya kırık nedeniyle meydana gelen olası bir madde kaybı, ağız boşluğundaki bakterilerin diş boşluğuna (pulpa boşluğu) girmesine ve zaman içerisinde lokal enfeksiyon meydana gelmesine izin verir. Pulpa boşluğundaki bu enfeksiyon dişin sınırlı alanı içinde büyür. Bu yüzden dişin duvarlarını sıkıştırarak şiddetli ağrıya neden olur. Bu enfeksiyon sonra enfeksiyonun konumuna bağlı kök kanalı boyunca alt veya üst çeneye doğru ilerler.
Kişileri diş apsesine yatkın hale getiren bir başka neden olarak ise yarı sürmüş dişler gösterilebilir. Bu dişler çoğunlukla yirmi yaş dişlerimizdir. Buradaki bakteriler, diş ile yumuşak doku arasında iltihaplanmaya neden olur.
Diş apsesi olan hastalar genellikle ağız boşluğunda ağrı, ateş ve çiğneme güçlüğü şikayetiyle gelirler. Hastalar şiddetli ağrı, travma, palpasyonla tekrarlanabilen lokalize ağrı, kızarıklık, ağız açmada kısıtlılık, yutkunmada güçlük, ateş ve lenf bezlerinde büyüme bildirdiklerinde diş apsesi düşünülmelidir. Ağız boşluğunu incelerken enfeksiyon barındıran şüpheli diş veya dişlerin renginde değişme gözlenebilir.
Diş Apsesi Nedir? Kimlerde Diş Apsesi Görülür?
Diş apsesi, diş kökü ucundaki kemikte lokalize olan irin birikimini tanımlamak için kullanılan bir kavramdır. Hastanın diş apsesinin gelişimi pü oluşumunun kaviteye dolması ile başlar. Diş enfeksiyonları, tanı ve tedavi açısından basit olarak görülse de akut bir şekilde yönetilmesi zor olabilen bir durumdur. Diş apseleri veya diş kökü çevresi enfeksiyonları herkeste görülebileceği gibi; ağız hijyeni yetersiz, fazla sayıda çürüğe sahip olan veya başarısız diş kök kanal tedavisi uygulanan kişilerde daha fazla gözlenmektedir.
Apsenin lokalizasyonunu saptamak amacıyla dikkatli bir klinik muayene yapılmalıdır. Diş hekiminin yapacağı ilk muayene, enfeksiyonların varlığı ile ilgili ön bilgi vermekle birlikte; her zaman derin enfeksiyonların varlığından da kuşku duyulmalıdır. Yutkunma güçlüğü, uzun süreli lökosit artışı, yüksek ateş ve ağız açmada güçlük gibi semptomların varlığında bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemlerinin tekrarlanması gerekebilir. Çünkü yüzeyel bir enfeksiyonun varlığı, bununla birlikte gelişmiş olan veya sekonder olarak meydana gelmiş olan derin bölgedeki bir enfeksiyonunun fark edilmesini engelleyebilir.
Kliniğimizden randevu alarak diş apsesi gibi birçok diş rahatsızlığınızdan en sağlıklı biçimde kurtulmak için tıklayınız.
Diş Apsesi Belirtileri Nelerdir?
Genellikle ağız kavitesindeki mikroorganizmalar diş apselerinin oluşumuna neden olmaktadır. Diş apseleri, diş köküne bağlı olarak oluşabildiği gibi diş eti kaynaklı da gözlenebilir. Diş çürükleri, diş travması ve kötü ağız-diş sağlığı hijyeni diş apsesinin en sık görülen nedenlerindendir. Koruyucu diş minesindeki çürük veya kırık nedeniyle meydana gelen olası bir madde kaybı, ağız boşluğundaki bakterilerin diş boşluğuna (pulpa boşluğu) girmesine ve zaman içerisinde lokal enfeksiyon meydana gelmesine izin verir. Pulpa boşluğundaki bu enfeksiyon dişin sınırlı alanı içinde büyüdüğü için dişin duvarlarını sıkıştırarak şiddetli ağrıya neden olur. Bu enfeksiyon daha sonra enfeksiyonlu dişin konumuna bağlı olarak kök kanalı boyunca alt çeneye veya üst çeneye doğru ilerler.
Kişileri diş apsesine yatkın hale getiren bir başka neden olarak ise yarı sürmüş dişler gösterilebilir. Bu dişler çoğunlukla yirmi yaş dişlerimizdir. Buradaki bakteriler, diş ile yumuşak doku arasında iltihaplanmaya neden olur.
Diş apsesi olan hastalar genellikle ağız boşluğunda ağrı, ateş ve çiğneme güçlüğü şikayetiyle gelirler. Hastalar şiddetli ağrı, travma, palpasyonla tekrarlanabilen lokalize ağrı, kızarıklık, ağız açmada kısıtlılık, yutkunmada güçlük, ateş ve lenf bezlerinde büyüme bildirdiklerinde diş apsesi düşünülmelidir. Ağız boşluğunu incelerken enfeksiyon barındıran şüpheli diş veya dişlerin renginde değişme gözlenebilir.
Diş Apsesi Türleri
Apseler akut ve kronik olarak iki gruba ayrılmaktadır. Klinik olarak akut apseli hastada ağrı ve şişlik görülür. Ateş, lenf bezlerinde büyüme, halsizlik, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi sistemik belirtiler de gelişebilir. Diş hekimleri tarafından sıklıkla rastlanılan bu enfeksiyonlar, acil olarak tedavi edilmesi gereken vakalardandır. Kronik apselerde ise klinik semptomlar hafif seyreder veya yoktur.
Diş Apsesine Doğal Çözüm Var Mıdır?
Tedavisinde hastanın klinik ve radyografik olarak detaylı değerlendirilmesi çok önemlidir. Bu vakalarda kök kanalı tedavisi, cerrahi tedavi ve antibiyotik tedavisi birlikte değerlendirilmelidir.
Diş apsesi tedavisi:
– apsenin boşaltılmasını,
– antibiyotik desteğinin sağlanmasını,
– kök kanal tedavisi uygulamasını,
– cerrahi müdaheleyi,
– ağrı kontrolünü,
– diş kaynağının çıkarılmasını içerir.
Hastada şişlik, yüksek ateş, nefes darlığı veya hava yolu tehlikesi gibi endişe verici belirtiler görülmedikçe, diş apseleri hastaneye yatışı ve damar içi (IV) antibiyotik verilmesini gerektirmez.
Akut apselerde öncelik olarak lokal anestezi altında yapılan kesi ile drenaj sağlanması hedeflenir. Drenajın sağlanamadığı ve hastada ateş, lenf bezlerinde büyüme gibi sistemik belirtiler gözlendiğinde ise sistemik olarak antibiyotik verilmesi önerilir. Apsenin kaynağına göre kök kanalı tedavisi veya diş eti cerrahisi gerekebilir. Ağrının azaltılması için ise analjezik (ağrı kesici) reçete edilir.
Diş Apsesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Bu apselerin en yaygın nedeni dişlerdir. Bu nedenle kesin dental tedavi yani ilgili dişin tedavisi yapılmadan uygulanan tedavi yöntemleri yetersiz kalmaktadır. Diş apsesi tedavisinin amacı, ağrıyı azaltmak, iltihabın drenajını sağlamak ve enfeksiyonun yayılmasını önlemektir. Diş apsesinde prognoz genelde iyi yönde seyreder. Ancak diş apsesi tedavi edilmezse prognoz oldukça kötü olabilir. Apseler tedavi edilmeden bırakıldığında sadece yüksek derecede ağrılı olmakla kalmaz. Aynı zamanda baş boyun ağrılarına yol açabilir veya kafa içi sinüsleri etkileyebilir. Hatta düşük bir ihtimal de olsa ölüme kadar gidebilen sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle hastaları diş apsesi hakkında bilgilendirmek, tedavi etmek semptomatik rahatlama sağladığı gibi, aynı zamanda tehlikeli komplikasyonların önlenmesine de yardımcı olur. Enfeksiyonların erken teşhisi ile doğru tedavisi, enfeksiyonun ilerlemesi ile çevre dokulara yayılmasını önler. Gelişebilecek olası komplikasyonları ve gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesine büyük katkı sağlar.
Kliniğimizde uygulanan diş tedavilerine ait görselleri incelemek için İnstagram adresimizi takip edebilirsiniz.